Mayıs 2020
Mayıs 1
Yaşam içerdiği ne varsa hepsiyle bir bütündür. Ve bu bütünde değişim ve devingenlik esastır.
Emek vermek, özen göstermek insanın hamurunda olan olgular. Bütüne katkısı var.
Her şey sende gizli.
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla.
Mayıs 5
“Seni görüyorum.
Gücünü ve cesaretini, tereddütlerini ve korkularını görüyorum. Başkalarını sevme biçimin ile kendini sevmek için gösterdiğin çabayı görüyorum. Büyümek için ne kadar çok çalıştığını ve iyileşmeye olan bağlılığını görüyorum. Hassas insanlığını ve aşkın ilahiliğini görüyorum.
Seni görüyorum ve gördüklerimi seviyorum.”
Bilinmiyor
Yolculuğumuz hep kendimize doğru aslında. İnsan özümüzü, sonsuz varlığımızı, hepsinin bizde olduğunu kucaklamak gerek.
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla…
Söz büyüyse, ağzımızdan çıkanlar kadar zihnimizden ve yüreğimizden geçenlere de özen göstermemiz, dikkat etmemiz gerek. Denge ve sevgi süreklidir.
Dört bir yana, dört bir köşeye namaste.
Mayıs 10
“Derdin kendindendir bilmiyorsun,
derman yine sendedir görmüyorsun,
koskoca alem içinde yerleştirilmiş,
sen kendini hâlâ küçük bir şey mi zannediyorsun?”
Hz. Ali
Pazar, denge, bahar, içsel çocuk, duygular, sabır, dönüşüm, değişim, rollercoster, zümrüt yeşili, yaprak yeşili, Zümrüdüanka, arınma, uyumlanma, frekanslar… Ve hep sevgi.
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla…
Mayıs 17
“Bir zamanlar olduğun kişi değilsin artık. Seviye atladın, olgunlaştın, dönüştün ve daha iyisini bilmek için gereğini yapıyorsun. Öyleyse eskiyi bağışlayıp yeniyi kucakla. Ve bu hayatta kendi yolunu en iyi şekilde nasıl yürüyeceğini çözmeyi bırakma.”
Stacie Martin
Her daim devinen, değişen suyu hatırla, berraklaşarak dönüş, yüreğini dinle, sev, içten ol, önemse, gülümse…
İçsel ışığını aç, akışta ol, duygularını yaşa, bedenini onurlandır, zihnini yeri geldiğinde sessizleştir, ruhunun coşkusunu duyumsa, sen ol…
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla…
Mayıs 21
Bahar mevsiminin sonuna doğru gelirken, olmazsa olmazlar, olmazsa olmazmış gibi görünüp de olmasa da olurlar ve içinden geçtiğimiz günlere dair notlar…
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla…
Mayıs 31
“Bu dünyadaki en güzel hislerden birisi, sevdiğiniz birine sarıldığınızda, onun da size sımsıkı sarılmasıdır.”
Anonim
Şu süreçte kucaklaşmayı çok özledim. Sarılmak insanı fizyolojik ve psikolojik olarak rahatlatıyor. Enerji bir yürekten diğerine doğruca akıyor.
Ve bu süreçte karşılıklı ruhlarımızı kucaklamayı deneyimledik. Bu güzel bir kazanım. Yine de ten temasıyla sarılmanın yeri ayrı.
Neşe ve kolaylıkla, sağlıcakla yeniden kucaklaşma niyetimi buraya bırakayım.
~~~
“Ben kimseyle yarış içinde değilim. Herhangi birisinden daha iyi olma oyununu oynamaya hevesli de değilim. Yalınca dün olduğum kişiden daha iyi birisi olmaya çalışıyorum.”
Anonim
Her birimizin yolculuğu kendimize özeldir. İçsel yolculuğumuz da kimi zaman eğlenceli, kimi zaman zahmetli, kimi zaman farkına varmayı göz ardı ettiğimiz bir seyirde ilerler.
Olanın her daim bize katkı olduğu gerçeğini kucakladığımızda yolculuğumuzdan coşku eksik olmaz.
Yeryüzünde öğrenciliğimiz ömür boyu sürer aslında. Neşe, kolaylık ve ihtişamla sürmesi için neler mümkün?
Âşık Veysel’in dediği gibi, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Anda olanın farkında olup katkısını alma niyetimi buraya bırakayım.
~~~
“Neyin yanlış gidebileceğinden korkmayı bırak artık da neyin yolunda gideceğinin heyecanını duy.
Hayal et. İnan. Eriş.”
Anonim
Mayıs ayı yağmurla başlamıştı, yağmurla gidiyor. Yılın ilk beş ayı alışageldiğimiz pek çok durumun değiştiğine tanık olduk. Ayların akışı ile ilgili de şöyle bir espriye rastlamıştım: Ocak ayında 400 gün vardı, şubat bir göz kırpma sürecinde geçti gitti, mart ise sanki Jumanji’ye hoş geldiniz gibi oldu. Nisan, mayıs derken haziran kapımızda. Enerji akışlarına bakılırsa daha lunapark treninden inmiyoruz.
İç sesinize yürekten kulak verin, sevgiyle takip edin. Bağışıklık sisteminizi ki hep konuşuyoruz, sac ayağı gibi, güçlü tutun. Sıkı durun canlar, roller coaster hız alacağa benzer.
Cesaret, umut, şefkat, sevgi ve ışıkla…
Pınar Elif Karabal
* Tırnak içinde yer alan çeviri ve/veya uyarlama: Pınar Elif Karabal